Mesane kanseri, özellikle kas invaziv olmayan mesane kanseri (NMIBC), üriner sistemin en sık görülen malign tümörüdür. Her ne kadar platin bazlı kemoterapi birinci basamak tedavi olarak önemli klinik etkinlik göstermiş olsa da, lenfovasküler invazyonu (LVI) olan hastalarda terapötik etkisi hala sınırlıdır. LVI oluşumu, yalnızca ilaç dağıtımını engellemekle kalmayıp aynı zamanda tümör hücrelerini kemoterapinin neden olduğu hücre ölümü ve bağışıklık saldırısından koruyan trombositlerle yakından ilişkilidir.
Trehaloz dimikolat (TDM) yüklü mezogözenekli silika nanopartiküllerini (MSN) kullanan yeni bir çalışma, nanopartikülleri WRN nükleaz ile birleştirmenin anti-tümör etkilerini arttırma konusunda ümit verici olduğunu göstermiştir. Araştırma yakın zamanda 29 Ağustos 2024'te Advanced Science'da yayınlandı.
Oksit tozlarının hazırlanmasında spesifik yüzey alanı, tozun performansını ve uygulamasını doğrudan etkileyen çok önemli bir göstergedir. Ancak spesifik yüzey alanı pek çok faktörden etkilenir; bunlardan en önemlisi hazırlama yöntemidir. Farklı hazırlama yöntemleri, toz parçacıklarının boyutu, şekli ve gözenekliliğinde farklılıklara yol açabilir ve bu da toz parçacıklarının spesifik yüzey alanını etkileyebilir. Bu nedenle bir hazırlama yöntemi seçerken, spesifik uygulama gereksinimlerine göre uygun prosesin seçilmesi gerekmektedir.
Demir oksit nanopartikülleri, benzersiz manyetik özelliklerinden dolayı tıbbi uygulamalarda kullanımları için kapsamlı olarak araştırılmaktadır. Ancak inorganik nanopartiküllerin kullanımıyla ilgili en büyük endişelerden biri bunların potansiyel biyotoksisitesidir. İnorganik nanopartiküller, in vivo uygulamalarına potansiyel bir tehdit oluşturabilecek yavaş bir temizleme kinetiğine sahiptir. Nanopartiküllerin vücuttan temizlenmesi büyük ölçüde boyut ve şekillerinden ziyade yüzeyin fizikokimyasal özelliklerine bağlıdır.
Osteoartrit (OA), subkondral kemik kırığı ile karakterize yaygın bir hastalıktır ve henüz kesin ve spesifik bir tedavisi mevcut değildir. Son zamanlarda araştırma ekibi, bu sorunu potansiyel olarak çözebilecek yeni, çok işlevli bir iskele sentezledi. Substrat olarak fotopolimerize edilmiş modifiye hyaluronik asit (GMHA) ve baz olarak içi boş gözenekli manyetik mikroküreler (HAp-Fe3O4) kullanarak subkondral kemik onarımı için optimum özelliklere sahip bir iskele tasarladılar.
Akut iskemik inmenin (AIS) doğru tanı ve tedavisi, yüksek hassasiyet ve çözünürlükte görüntüleme teknolojileri gerektirir. Ne yazık ki bu tür teknolojiler alanda hala eksik. Ancak 4 Temmuz 2024'te Small, yüksek hassasiyetli görüntüleme ihtiyaçlarını karşılayabilen Kontrastı Geliştirilmiş Duyarlılık Ağırlıklı Görüntüleme (CE-SWI) tekniğinin geliştirildiğini bildirdi. Teknik, Dextran (Fe3O4@Dextran NP'ler) tarafından modifiye edilmiş Fe3O4 nanoparçacıklarını kullanır ve bu, AIS'nin 9.4T'de yüksek hassasiyet ve çözünürlükte görüntülenmesine olanak tanır.